Ortaokul yıllarımda bir gösteri sırasında keşfedilen sesim ve müzik
öğretmenimin desteği
ile 23 Nisan etkinliklerinde şarkı söyleme fırsatı buldum. Bu deneyim,
“güzel sesli” ifadesinin
aklımda yer etmesine ve her fırsatta şarkı söylememin sonucunda, 16 yaşımda
şan eğitimi
almaya başlamama vesile oldu.
Eğitimime Taksim’de o dönemin bilinen bir stüdyosunda başladım. Ancak bu
durum
ailemden gizliydi, ta ki bir gün babam tarafından öğrenilene kadar. Bu
olaydan sonra şarkı
söylemek bile yasaklandı. Ancak bu yasak, beni daha da motive etti ve
içimdeki ateşi körükledi.
Dilim susmuş olsa da yüreğim susmadı. Nihayet 18 yaşına geldiğimde
özgürlüğüme kavuştum.
Bir tesadüf sonucu tanıştığım bir müzisyen sayesinde düğün salonlarında
sahne almaya
başladım. Daha sonra tanınmış bir sanatçının arkasında vokal olarak sahneye
çıkmaya devam
ettim. Ancak bu durumu babama itiraf ettikten sonra, yeniden şarkı
söylemekten alıkonuldum.
Bir süre şarkı söylememe yasağına maruz kalmama rağmen, gelişen bir krizi
fırsata çevirerek bu
kez sanatçı olarak sahneye çıkmaya başladım. Artık tek yaşıyor ve
hayallerimin peşinden
koşuyordum. Bu uzun ve karanlık yolculukta, kendime “Gece Karan” adını
verdim.
Şu anda “Müsaadenle” isimli eserimle klip çekmiş bulunmaktayım ve bu yolda
sahnelerde var olmak adına ilerliyorum. Hayallerimdeki ilk ya da son
noktada, sizlerin desteğiyle
yürümek istiyorum. Güçlü olan ve güçlü olmak zorunda bırakılan her kadının
sesi olmayı
amaçlıyorum.
Gece Karan olarak sizlere içten teşekkürlerimi sunuyorum.